MUHASEBE MESLEĞİNDE ÖRGÜTLENME YOL HARİTASI VE GELECEĞİ BİRLİKTE KURABİLME ÇALIŞTAYI MERSİN
Çalıştaya katılarak değerli görüşlerini paylaşan kişi ve kurumlarla, akademisyenler, yazarlar aşağıdaki gibidir:
Prof. Dr. Ahmet ÖZER
Doç. Dr. İhsan Erdem Sofracı
Prof. Dr. Burcu Demirel
Öğr. Gör. Cezmi Koca
Smmm-Yazar: Dursun Ali Yaz
Smmm-Yazar: Gencer Baykul
Katılımcı bilgileri ve grup bilgileri:
Mersin TKMM Derneği Konuşmacı: İbrahim Akel
Türkiye Mali Müşavirler Birliği Grubu(TMB) İstanbul Konuşmacı: Oktay Yeşilyurt
Muhasebeciler, Mali Müşavirler ve Bağımsız Denetçiler Sendikası Konuşmacı: Eyyüp Sabri Güler
Mali Müşavirler Eğitim ve Dayanışma Derneği Konuşmacı: Hasan Volkan Çevik
Meslek Aktivistleri Topluluğu Konuşmacı: R. Kemal SAĞIM
İdealist Mali Müşavirler Hareketi Konuşmacı: İsmail Tekbaş
Beyin Fırtınası Klübü Konuşmacı: Cem Öksüz
Değişim Grubu Konuşmacı: Sinan Dalman
Meslekte Değişim Hareketi Konuşmacı: Savaş Yıldız
Bu çalıştay belki hepimizce bilinen ve zaman zaman dillendirilen bazı hususların ortak bir dille daha derli toplu bir şekilde ele alınmasını gerektirecek sonuçların ortaya çıkmasına vesile olmuştur.
Öne çıkan ve öncelikle değerlendirilmesi gereken hususları bir sonuç raporuna bağlayarak ilgi duyanların bilgisine daha çarpıcı bir şekilde sunmak istedik.
Meslek odalarımızın, meslektaşlarımızın aidiyet hissini yitirerek uzaklaştığı ve mesleki ilerleme ve dayanışmadan yoksun yapılar haline geldiği bir dönemde, dayanışma içerisinde olan, saygın meslek mensubu yaratmak temel amacımız olmalıdır.
Bu amaçla çıkılan bu yolda çözüm üretmek; kadınlar, gençler ve bağımlı çalışan meslektaşlarımızla ile birlikte ortak paydamızın “meslek mensubu olma bilinci” gerçeğinden hareketle, üretime katkıda bulunmak için, herkese imkân tanımak, hatta teşvik etmek ve buradan etik değerlere bağlı meslek mensubu ile donanmış güçlü odalar ve üst birlik yapısına ulaşmak için tartışma süreci başlatmış bulunmaktayız.
Bir program ve bu programa bağlı bir tüzük ile örgütlenilecek bu süreçte en temel ilkelerle tartışmaya devam edilmelidir. Cumhuriyet Değerlerine Bağlılık, Katılımcılık, Dayanışma, Çoğulculuk, Çağdaşlık, Demokratik Merkeziyetçilik, Cumhuriyet Değerlerine Bağlılık ilkesiyle; Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş esaslarının odalarımızda ve üst birliğimizde ve tüm ülkemizde yaşatılması için mücadele edilmesinin gerekliliği vurgu yapılmaktadır.
Katılımcılık ilkesiyle;
Her meslek mensubunun odanın kurumsal kimliğini temsil edecek doğal ehliyete sahip olduğuna inanılır.
Dayanışma ilkesiyle;
Meslek mensupları arasında mesleki, kültürel, sosyal ve ekonomik dayanışmayı gözetecek şekilde oluşturulmasını esas alır
Başta bağımlı çalışan meslek mensupları, yeni büro açmış meslektaşlarımız ve aday meslek mensupları olmak üzere, tüm meslektaşlarımızla önceliği ekonomik olacak şekilde, mesleki ve sosyal dayanışmayı geliştirip derinleştirecek önlemleri alır. Bu çerçevede, yardım sandığı, fon ve benzeri yapıların tesisine yönelik sorumlu ve yetkili kurullar oluşturur.
Çoğulculuk ilkesiyle;
Başta yetkili kurullar ve komitelerin oluşumu gelmek üzere, odamızın alacağı tüm kararlarda farklı seslerin, farklı görüşlerin, farklı proje ve planların bir zenginlik ve esin kaynağı olduğunu saptamaktadır.
Bu bakımdan ve sadece oda meclis çatısı altında temsiliyetle değil, tüm kurullar ve komitelerde demokratik olgunluğun özendirilmesinin önlemlerini alır. Eleştiri hakkını gözetecek ve garanti edecek şekilde bu önlemleri kurumsallaştırır.
Çağdaşlık ilkesiyle;
Meslek mensuplarının ihtiyaç duyduğu her türlü teknik, eğitsel, idari, örgütsel ve ekonomik gerekliliklerde, bilim ve teknolojinin öncülüğünü şiar edinir.
İnsanlığın evrensel kazanımlarından olan gerçeğe saygı, kişisel bütünlük, hakkaniyet, insan onuruna saygı ve sevgi kavramlarında ifadesini bulan temel hak ve özgürlüklerin savunucusudur. Savunduğu bu değerleri, toplumsal bir parçası olduğu tüm zeminlerde dillendirmeyi ve geliştirmeyi bir ödev olarak ele alır.
Demokratik Merkeziyetçilik ilkesiyle; yapılacak çalışmalarda eleştiri özeleştiri mekanizmasının işletilmesini esas alır. Kararların aşağıdan yukarıya doğru en geniş katılımla oluşturulmasına ve nihai kararların disiplinli bir şekilde uygulanmasını görev kabul eder.
Bu temel ilkeler ışığında Çalıştay katılımcıları aşağıdaki hususlara kuvvetle vurgu yapar:
Daha iyi bir mesleki gelecek için bir arada olmak bir zorunluluktur. Tüm meslek kesimlerinin top yekun birliğinden yanayız.
Meslek adına görev alanların umutlarımızı yanılgıya dönüştürmelerine izin vermeyeceğiz ve bunun için gerekli tedbirleri alacağız. Kişisel ikbali ve rantı red ediyoruz.
Mesleki saygınlığımız için kişisel ve Kurumsal gelişime yönelik ileri adımlar atılması kaçınılamaz bir ihtiyaçtır.
Mesleğimiz toplumsal değerler yaratmaktadır. Bu nedenle; bilimden, kültürden, sanattan ve edebiyattan bağımsız düşünülemez. Bilimin, kültürün, sanatın ve edebiyatın tüm insanlığın yanı sıra meslek mensuplarının da gelişimine katkısı mutlaka özümsenmelidir.
Mesleki çalışmalarda adil ve hak olan için karşılıksız rol almak benimsenmelidir.
Atıl ve yanlış olanlara her zaman karşı durulmalı, kuşaklar arasındaki uyumsuzlukları gidermek için bir araya gelip sistem değişikliğine ilişkin çalışmalarda buluşmak gerekmektedir.
Mali müşavirliğin tanımında mesleği çok iyi yapmak dışında meslektaşımızın insanca yaşamasına engel olan şeylere işaret etmek ve onlarla savaşmak gerekmektedir.
Mali müşavirler duygusal zekalarının gelişmiş olmasının farkında olmalı ve dünyaya karşıda söyleyecek sözlerinin olduğunu ve evrensel nitelikte bir şeyler yapabilme gayretinde olunmalıdır. kurumsal kamusal mal kavramlarının farkında olunmalıdır.
Liderlik kavramı yeniden ele alınmalı ve herkesin lider yeteneklerinin olabileceği kabul edilerek birlikte üretme metodu benimsenmelidir.
Meslek örgütlerimizi ve dünyayı düzeltmek için insanı araç değil amaç olarak görmeliyiz.
Belirlenen hedefler için ehliyetli insanlarla yola çıkılarak gerçekçi projeler üretilmeli ve doğru işler yapılmalıdır.
Sonuç olarak;
Başta TÜRMOB olmak üzere, çeyrek yüzyılı aşkın süredir oda yönetimlerinde bulunan yönetim anlayışı; eleştiriye kapalı, demokratik işleyişten uzak, köhnemiş bir yapı halini almıştır.
Mesleki saygınlık, dayanışma ve güçlü bir meslek örgütü olabilmek için atılması gereken hiçbir adım atılmamış, mesleğimizin ve meslek mensuplarının geleceği kişisel çıkarlara, makam ve ikbale feda edilmiştir.
Mesleğimizin, meslektaşımızın ve meslek örgütlerimizin içine düştüğü bu mevcut duruma itiraz eden ve ülkemizin dört bir yanında, güçlü bir meslek ve meslektaş ve itibarlı bir meslek örgütü için mücadele yürüten farklı sesler ortaya çıkmış ve çıkmaktadır.
Bu farkı seslerin belli bir uyum içerisinde bir araya getirilmesi mesleki mücadelemizde itiraz ettiğimiz hususların yaşama geçirilebilmesi için hayati öneme sahiptir.
Dayanışma, Katılımcılık, Çoğulculuk ve Çağdaşlık temel ilkelerinin zenginleştirilmesine dayanan bir mesleki mücadele hattı anlayışını kurmak, geleceği kurabilmek bakımından asgari bir gerekliliktir.
Geleceği birlikte kurabilmek için daha fazla temas, daha fazla dayanışma ve daha fazla bilgi alışverişinde bulunmak zorunda olduğumuzun bilincindeyiz. Bu bilinçle her ay ülkemizin farklı bir şehrinde mesleki çalıştaylar örgütlenmesi hususunda ortak bir karar ve mücadele iradesine sahip olduğumuzu vurgularız.
Önemle üzerinde durulması gereken bir husus da bu ve benzeri çalışmaların artırılması ve sonuç alınabilecek pozisyonların yaratılmasıdır. Gelecekte şimdi olduğundan daha iyi bir meslek ve meslektaş ile harmanlanmış mesleki örgüt’ ü hayal etmek ve görmek tüm katılımcıların ortak dileğidir.
https://meslekaktivistleritoplulugu.wordpress.com/…/calist…/