Değerli Meslektaşlar;
Türkiye’nin en çok birliğe ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçiyoruz. Arkasında ABD’nin olduğu, FETÖ PKK İŞİD gibi terör örgütleri ile mücadele ediyoruz. Çok ağır bir ekonomik krizle boğuşuyoruz.
Bu koşullarda teröre karşı başarılı olmanın ve borçlanma ekonomisinden üretken ekonomiye geçişin yegâne formülü, siyasi tercihi ne olursa olsun Türk Milletinin birliğini ve bütünlüğünü sağlamaktır. Sürdürmekte olduğumuz ikinci İstiklal Savaşı/Vatan Savaşı şartlarında Milli Seferberliğe ihtiyacımız vardır.
AKP yönetiminin ve Devlet Bahçeli ile etrafındaki dar bir kesimin gündeme getirdiği Anayasa değişikliği teklifi ile önerdikleri Cumhurbaşkanlığı sistemi Türkiye’yi birleştirmemektedir. Tam aksine Milletimizi kamplara ayırmaktadır. Yukarıda belirttiğimiz üzere Türkiye terör belasından kurtulmak için emperyalistlere karşı sıcak savaş verirken, ekonomik krizin getirdiği olumsuzluklar ortada iken iç cepheyi zayıflatan Cumhurbaşkanlığı sistemiz son derece yanlıştır.
Adına Cumhurbaşkanlığı sistemi denilen ve aslında Başkanlık sistemi olan bu teklif ile;
-Meclis yok mertebesine indirgenmektedir. Kanun yapma yetkisi büyük ölçüde elinden alınmaktadır.
-Meclis adeta bir danışma birimi olmaktadır.
-Yargı bağımsızlığı yok edilmektedir.
-Cumhurbaşkanına tek başına OHAL ilan etme yetkisi verilerek demokrasi daraltılmaktadır.
-Kanun hükmünde kararnamelerle yönetmek kalıcı hale getirilmektedir.
-İdari yapının kanunla düzenlenmesine son verilmekte, Cumhurbaşkanı’nın İDARİ BÖLGELER tayin etmesine imkân tanınmaktadır. Bu durum Üniter Devlet anlayışına uymamaktadır.
-Cumhurbaşkanının yüce divana sevki ve yargılanmasının önüne barikatlar örülmektedir.
-Bütün Milletin başı olması ve tarafsız kalması gereken Cumhurbaşkanına parti başkanı olma hakkı getirilmektedir. Böylece Cumhurbaşkanı halkın bir kesimini temsil eder hale gelmektedir.
Böylesi bir sistemle Türkiye’nin sorunlarını çözüme kavuşturmak mümkün değildir. Dikkat edilsin; Türkiye bölücü terörü hendeklere gömerken, Suriye’nin kuzeyinde Amerikan koridorunu engellemek için başlattığı Fırat Kalkanı Harekâtı ile bölücü ve yobaz terörüne karşı büyük başarılara imza atarken bütün millet tek vücut oldu. Milletin birleşmesinden rahatsız olan ABD ve AB ülkemiz içinde bombalar patlatarak birliğimizi hançerlemek istedi. Ancak istediği sonuçları alamadı. Birliğe hizmet etmeyen Cumhurbaşkanlığı sisteminin referandumda kabul edilmesini en çok bu emperyalist güçler istemekte ve bu yönde çaba sarf etmektedirler. Çünkü birleşen Türkiye onların çıkarlarının önündeki en büyük engeldir.
Daha iyi bir Türkiye yaratmak hepimizin sorumluluğudur. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek, demokratik usuller çerçevesinde ülkemizin ihtiyaçları ile uyuşmayan Cumhurbaşkanlığı sitemine karşı çıkmak en başta demokratik kitle örgütlerinin ve mesleki kurumlarımızın kaçınılmaz görevidir. Bu noktada meslek adına mücadele eden gruplarda dahil hiç kimsenin topu taca atma hakkı ve lüksü yoktur. Bu nedenle;
1-TÜRMOB’u göreve çağırıyoruz. Yeni göreve gelen bir yöneticisinin “Anayasa’da Başkanlık sisteminden korkmayın” şeklindeki talihsiz beyanına değil Türkiye’nin sesine kulak verip Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkmalıdır.
2-Başta İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası olmak üzere tüm odalarımız “Cumhurbaşkanlığı Sistemine Hayır” seferberliği başlatmalıdır.
3-Tüm mesleki gruplar bu sisteme karşı tavır almalıdır. Özellikle Meslekte Birlik Grubu oda mücadelesinde “Tek Adam” yönetimine nasıl karşı çıktı ise aynı tavrı Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı da sergilemelidir.
Değerli Meslek Mensupları;
Atatürk’ün Kurtuluş Savaşını başlatırken yaptığı ilk iş Ordu kurmak yerine Meclisi açmak olmuştur. İkinci Kurtuluş Savaşını sürdürdüğümüz bu dönemde yapmamız gereken şey Meclisi dağıtmak değil güçlendirmektir. Türkiye sorunlarını Güçlü Meclis Güçlü Hükümetle çözer.
Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir.! Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı sistemine ihtiyacı yoktur. 30/01/2017
Saygılarımızla
TÜRKİYE MALİ MÜŞAVİRLER BİRLİĞİ ( T M B )
Yürütme Kurulu Adına
Oktay Yeşilyurt Belma Sabuncu
Başkan Sekreter